
bugün yine yakazaya yazarken farkettim
aslında yakaza bana yazdığında farkettim
"...ve çimenler"
demişti.
yalnızca çimen kelimesini değil, çimenleri de sevdiğimi farkettim yeniden yazarken.
yeşil bir battaniye kadar sıcak, nefes kadar nemli ve ten kadar ılık
demek benim için çimen.
anne gibi.
ne garip.
çimenin bendekiliğini yazarken keşfettim.
sevdim, çimeni seviyor olma nedenimi.
bugün amaçsızca dolaştığım günlerden biriydi.Kadıköy'deki en sıcak yere uğradım yine dayanamayıp. soğuk betonlardan beni koruyacak bir kahve için. Haldun Taner Sahnesi'nin girişindeki sade masalı kantine girdim- büfedir belki ama benim kantinim-
acı bir kahve istedim; şekersiz ve fazladan kahveli.
aldım
oturdum.
oturdum.uzuncaa..
camdaki oyun afişlerinden birinin Garcia Marquez'e ait olduğunu gördüm.
içim cızladı bir an ve hemen sonraki an yine sızladı içim...
yüzyıllık yalnızlığı oyun mu yapmışlar yoksa dedim,
ben yapacaktım.sonra baktım ki,
yapmamışlar bu onu kötü kitabı
"kırmızı pazartesi".
içim yine sızladı dedim yaa...ben de asla yapmayacağım "Yüzyıllık Yalnızlığı" oyun.
bunu kim yapmış,
bulup söyleyeyim dedim,birini yapmışsa diğerini de yapar...
bulmadım. bulmayacağım biliyorum.
hiç inatçı olamadım. herkes aksini söylese de anlamadım hiç.
ben sadece zorunlulukları yaparım, en iyisini yaparım ama zorunluluktan yaparım.
yemek yaparım mesela, acıkınca.
fotoğraf çekerim, acıkınca....
mesela her gün işe giderim, parasız kalmamak için ya...
gezerim, görebilmek için.
diğerleri ise hep hayal olur.
verdiğim değerleri anlatmak için de var hayallerim.
anneme verdiğim değeri anlatmak içinde var milyonlarca
kardeşim için de.
ama korkarım ki yapmayacağım.
yazarken bile kızsam da kendime.
ben böyleyim işte.
pisim..
kelebek etkisini bilir misin
evrendeki aksime.
bilirmiş.
filistin'de onlarca kişi ölürken bize yansıyan yalnızca televizyondaki kanlı görüntüler mi?
aslında yakaza bana yazdığında farkettim
"...ve çimenler"
demişti.
yalnızca çimen kelimesini değil, çimenleri de sevdiğimi farkettim yeniden yazarken.
yeşil bir battaniye kadar sıcak, nefes kadar nemli ve ten kadar ılık
demek benim için çimen.
anne gibi.
ne garip.
çimenin bendekiliğini yazarken keşfettim.
sevdim, çimeni seviyor olma nedenimi.
bugün amaçsızca dolaştığım günlerden biriydi.Kadıköy'deki en sıcak yere uğradım yine dayanamayıp. soğuk betonlardan beni koruyacak bir kahve için. Haldun Taner Sahnesi'nin girişindeki sade masalı kantine girdim- büfedir belki ama benim kantinim-
acı bir kahve istedim; şekersiz ve fazladan kahveli.
aldım
oturdum.
oturdum.uzuncaa..
camdaki oyun afişlerinden birinin Garcia Marquez'e ait olduğunu gördüm.
içim cızladı bir an ve hemen sonraki an yine sızladı içim...
yüzyıllık yalnızlığı oyun mu yapmışlar yoksa dedim,
ben yapacaktım.sonra baktım ki,
yapmamışlar bu onu kötü kitabı
"kırmızı pazartesi".
içim yine sızladı dedim yaa...ben de asla yapmayacağım "Yüzyıllık Yalnızlığı" oyun.
bunu kim yapmış,
bulup söyleyeyim dedim,birini yapmışsa diğerini de yapar...
bulmadım. bulmayacağım biliyorum.
hiç inatçı olamadım. herkes aksini söylese de anlamadım hiç.
ben sadece zorunlulukları yaparım, en iyisini yaparım ama zorunluluktan yaparım.
yemek yaparım mesela, acıkınca.
fotoğraf çekerim, acıkınca....
mesela her gün işe giderim, parasız kalmamak için ya...
gezerim, görebilmek için.
diğerleri ise hep hayal olur.
verdiğim değerleri anlatmak için de var hayallerim.
anneme verdiğim değeri anlatmak içinde var milyonlarca
kardeşim için de.
ama korkarım ki yapmayacağım.
yazarken bile kızsam da kendime.
ben böyleyim işte.
pisim..
kelebek etkisini bilir misin
evrendeki aksime.
bilirmiş.
filistin'de onlarca kişi ölürken bize yansıyan yalnızca televizyondaki kanlı görüntüler mi?
8 yorum:
ne güzelsiniz siz...
filistin mi?
ne garip oldu yine içim
yüzlerce oldu onlar
biz yaşıyoruz derken
neler oldu bir bilsen!
gitti gidiyor
yaralı yüreğim...
anne dedin aklıma geldi
bugün gece konuştuk
ne güzeldi,
ne güzeldim.
insan annesiyle konuşurken
neden güzel olur ki?
öyle işte,
teşekkürler.
haklisin ne yazik ki yapamayacaksin!
filistin... evet bize verilen bir kare sadece. rengi solmus, kosesi kesilmis, kivrik bir kare... gercegin parcasi ama merkezinden uzak...
filistin için hepimiz bir garip değil miyiz canım benim...
anneler hep güzeldir be Burak, hakkı hep saklı olan...
hmms...böyle yapamayacaksını duyunca yaparım diyesim geliyor, yapar mıyım ne:) bekleyelim:))
YAPAMAYACAKSIN!!!
bunu ben degil SEN soyluyorsun. bunu degistirecek olan da yine SEN olacaksin.
o kadar iddalısın ki sustum UA:)
ben seni tekrarliyorum sadece :D
o zaman gelişemeyiz ama U. İlerleme için birikimlerden faydalanmalı ve daha ileri gitmelisin:)herşey bilim adına.
nedenini sorma.
içimde kalan bir çelişki:))
Yorum Gönder