artık evimden çok uzakta çalışıyorum
ama hergün evime dönüyorum.
istanbul'da yaşayan herkes bunun anlamının maddenin 3 haline denk olduğunu bilir.
ya durursunuz
ya geçersiniz
ya da hazırsınızdır.
son halim, trafik canavarı hali.
karmakarışık hayat.
hani her yere ulaşımı sağlayan boğaza yakın bir dört yol düşünün...
elif şafak'ın siyah süt kitabının her bir tarafında karşımıza çıkan minik insancıkları varya onlar işte...renkli renkli arabalara binmiş sevimli şekerler gibi dolanıyorlar aklımda...
kah diyorum git en uzağa, yok ol...
kah gel artık büyümeyi kabul et...
zira ben ne kahlarsam kahlayım nihayetinde olan bize sunulanlara boyun eğip kabul etmek olacak gibi. çok kaderci bir cümle. önceki cümlelerimden, "hakettiğini yaşarsın"a aykırı bu cümle ama şu sıralar kırmızıdayım...

Duruyorum, sarıya yakın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder