Sevgili Eser’den önsöz!
“yakamozun ışığıyla aydınlanan denize artan bir huzursuzlukla baktım , arkamda hızlı adımlarla evine dönen sarhoş yalpalayarak geçip giden gölgelerin ardına gizlenmiş kadını kim bildik ?”
kadını kim bildik hep?
narin, kırılgan, zarif, nazik, korunmaya muhtaç, zayıf...
Tabiatı olduramayınca;
Yine ne bildik kadını doğuran, evi kuran, işe giden, anne olan, besleyen, bakan, şefkat gösteren kadın!
ikisi de kadın. Biri tabiatı gereği kadın diğeri normlar gereği.
kurtlarla koşan kadınlar kitabı elimde.
kitaba göre uslu durması öğretilmiş kurtlardan başka bir şey değiliz. uslu durmak çağlar boyu bize öğretilen kadın tipindeki sığınma, sevilme, korunma ihtiyaçlarının bedeli.
kitabın önsözünde yazanları okuyunca bi kendine geliyor insan; "hepimiz vahşiye özlem doluyuz. bu özlemin kültürel olarak onaylanmış pek az panzehiri var. bize bu tür bir arzudan utanç duymamız öğretildi.uzattığımız saçlarımızı duygularımızı saklamak için kullandık. ama vahşi kadın'ın gölgesi gündüz ve gecelerimiz boyunca pusuya yatmış bir halde hala varlığını sürdürmekte. nerede olursak olalım, arkamızda tırıs giden bu gölge kesinlikle dört ayaklı." bana göre,
biz kadınlar için uslu durma.
iç sesine sağır olma.
tabiatı oldurmadığından kadın koşturmalar arasında sıkışmış, kafası karışmış zayıf bir mahluk. düşününce kadın içinde var olan vahşi yaratma güdüsünü nasıl içsel susturduysa bir o kadar gerçeğinden aynalardan uzak, "normal" doğumdan uzak, kadınlar artık çocuklarını emzirmiyor hatta. doğadan gelen büyülü güçlerinden korkar halde.
Kadının gücü yıllar boyu lanet gibi peşinde; yalnızlaştırıyor kadını. bu güç sorumluluk almaktan uzak, koruyucu annelerin yetiştirdiği el bebek gül bebek erkekleri korkutuyor çünkü. Hayat büyük bir kısır döngü. bu güç kapitalist sistemin oyunlarına karşı; sistemde kadın beğenilmek istemeli!
..
bir bölümde kadının yeniden doğuşu için kendine soracağı sorular şunlardır (bence bu soruların cinsiyeti yok) Ruh sesime ne oldu? Hayatımın gömülü kemikleri -asıl değişmezlerin- nelerdir? içgüdüsel benlikle ilişkim ne durumdadır? Hayatı tekrar nasıl canlı kılarım?
bu sorular üzerine düşünen kendi yaratım sürecine yeniden giren kadın modadan ne anlar? erkeğini mutlu etmek yerine mutlu olmak için çabalayan kadından hangi sektöre fayda gelir?!

hala yosunlu kayalara değmeden yüzmeye çalışanlardanım.
elimde gençlik korkularım, küskün hayallerim var; elimde umutlarım var. elimde benim bile tam tanımadığım farklı benler var. hep susturup kafeslerine kapadığım, dizginlerini sıkı sıkıya bağladığım. bir de kendi köşelerine çekilmiş benler var tabi.
şimdi şenlik zamanı.
en iyi bildiğimi yapma zamanı. çöllere dağılmış suyu kovalayan parçaları bir araya getirip vahşi beni bulma zamanı.
ateşler yakılsın, davullar çalsın, yıldızlar kaysın sesli kahkahalı şarkılarda. tüm benler dans etsin, tanışalım hoşbeş olalım, özgür olalım.
artık olması gereken değil, olan olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder